BESMELEYLE BAŞLAYALIMİNŞA'ALLAH
Ø¨ÙØ³Ù'Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù€Ù…Ù Ø§ï·²ÙØ§Ø±Ù'ÙŽØÙ'مَن٠ارÙ'ÙŽØÙيم
İÇİNİZDEN KİM BENİM KIRK HADİSİMİ ÖĞRENİR VE TAŞIR İSE( YAŞAMINDA UYGULAR İSE) KIYAMET GÜNÜ SALİH KİŞİLER İLE HAŞROLUNACAKTIR
.
40 HADİS
1
اَلدÙ'Ùين٠النÙ'َصÙÙŠØÙŽØ©Ù Ù‚ÙÙ„Ù'نَا: Ù„ÙÙ…ÙŽÙ†Ù' )يَا رَسÙولَ اللÙ'ÙŽÙ‡Ù ØŸ( قَالَ: Ù„ÙÙ„Ù'ÙŽÙ‡Ù ÙˆÙŽÙ„ÙÙƒÙØªÙŽØ§Ø¨ÙÙ‡Ù ÙˆÙŽÙ„ÙØ±ÙŽØ³ÙولÙه٠وَلأئÙÙ…Ù'َة٠الÙ'Ù…ÙØ³Ù'Ù„ÙÙ…Ùينَ وَعَامÙ'َتÙÙ‡ÙÙ…Ù'
(Allah Rasûlü) “Din nasihattır/samimiyettir†buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?†diye sorduk. O da; “Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara†diye cevap verdi.
Müslim, İmân, 95.
2
Ø§ÙŽÙ„Ø¥ÙØ³Ù'لاَم٠ØÙسÙ'ن٠الÙ'Ø®ÙÙ„ÙÙ‚Ù
İslâm, güzel ahlâktır.
Kenzü’l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225.
3
Ù…ÙŽÙ†Ù' لاَ يَرÙ'ØÙŽÙ…٠النÙ'َاسَ لاَ يَرÙ'ØÙŽÙ…Ù'ه٠اللÙ'ÙŽÙ‡Ù
İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.
Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.
4
يَسÙ'ÙØ±Ùوا وَلاَ ØªÙØ¹ÙŽØ³Ù'ÙØ±Ùوا وَبَشÙ'ÙØ±Ùوا وَلاَ تÙÙ†ÙŽÙÙ'ÙØ±Ùوا
Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.
5
إنÙ'ÙŽ Ù…ÙÙ…Ù'َا أدÙ'رَكَ النÙ'َاس٠مÙÙ†Ù' كَلاَم٠النÙ'ÙØ¨ÙÙˆÙ'ÙŽØ©Ù:
إذَا Ù„ÙŽÙ…Ù' تَسÙ'تَØÙ ÙَاصÙ'نَعÙ' مَا Ø´ÙØ¦Ù'تَ
İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!†sözüdür.
Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.
6
اَلدÙ'َالÙ'٠عَلىَ الÙ'خَيÙ'ر٠كَÙَاعÙÙ„ÙÙ‡Ù
Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.
Tirmizî, İlm, 14.
7
لاَ ÙŠÙÙ„Ù'دَغ٠اÙ'Ù„Ù…ÙØ¤Ù'Ù…ÙÙ†Ù Ù…ÙÙ†Ù' Ø¬ÙØÙ'ر٠مَرÙ'َتَيÙ'Ù†Ù
Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.(Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez)
Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.
8
Ø§ÙØªÙ'َق٠اللÙ'ÙŽÙ‡ÙŽ ØÙŽÙ€ÙŠÙ'Ø«Ùمَا ÙƒÙÙ†Ù'تَ وَأتÙ'بÙـع٠السÙ'َـيÙ'Ùـئَةَ الÙ'ØÙŽØ³ÙŽÙ†ÙŽØ©ÙŽ ØªÙŽÙ…Ù'ØÙهَا
وَخَالÙق٠النÙ'َاسَ Ø¨ÙØ®ÙÙ„ÙÙ‚Ù ØÙŽØ³ÙŽÙ†Ù
Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.
Tirmizî, Birr, 55.
9
إنÙ'ÙŽ اللÙ'ÙŽÙ‡ÙŽ تَعَالى ÙŠÙØÙØ¨Ù'٠إذَا عَمÙÙ„ÙŽ Ø£ØÙŽØ¯ÙÙƒÙÙ…Ù' عَمَلاً أنÙ' ÙŠÙØªÙ'Ù‚ÙÙ†ÙŽÙ‡Ù
Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.
Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî, ï¬u’abü’l-ÃŽmân, 4/334.
10
اَلإÙÙŠÙ…ÙŽØ§Ù†Ù Ø¨ÙØ¶Ù'عٌ وَسَبÙ'عÙونَ Ø´ÙØ¹Ù'بَةً Ø£ÙÙ'ضَلÙهَا Ù‚ÙŽÙˆÙ'ل٠لاَ Ø¥Ùلهَ Ø¥ÙلاÙ'َاللÙ'َه٠وَأدÙ'نَاهَا Ø¥Ùمَاطَة٠اÙ'لأذَى عَن٠الطÙ'َرÙيق٠وَالÙ'ØÙŽÙŠÙŽØ§Ø¡Ù Ø´ÙØ¹Ù'بَةٌ Ù…ÙÙ†ÙŽ اÙ'لإÙيـمَانÙ
İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)†sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.
Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58
.
11
Ù…ÙŽÙ†Ù' رَأَى Ù…ÙÙ†Ù'ÙƒÙÙ…Ù' Ù…ÙÙ†Ù'كَرًا ÙÙŽÙ„Ù'ÙŠÙØºÙŽÙŠÙ'ÙØ±Ù'ه٠بÙيَدÙÙ‡Ù ÙÙŽØ¥ÙÙ†Ù' Ù„ÙŽÙ…Ù' يَسÙ'تَطÙـعÙ' ÙَبÙÙ„ÙØ³ÙŽØ§Ù†ÙÙ‡Ù ÙÙŽØ¥ÙÙ†Ù' Ù„ÙŽÙ…Ù' يَسÙ'تَطÙـعÙ' ÙَبÙÙ‚ÙŽÙ„Ù'بÙه٠وَذَلÙÙƒÙŽ أضÙ'عَÙ٠اÙ'لإÙيـمَانÙ
Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.
12
عَيÙ'نَان٠لاَ تَمَسÙ'ÙÙ‡Ùمَا النÙ'َارÙ: عَيÙ'Ù†ÙŒ بَـكَتÙ' Ù…ÙÙ†Ù' خَشÙ'يَة٠اللÙ'َه٠وَعَيÙ'Ù†ÙŒ
بَاتَتÙ' تَØÙ'Ø±ÙØ³Ù ÙÙÙŠ سَبÙيل٠اللÙ'ÙŽÙ‡Ù
İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.
Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 12.
13
لاَ ضَرَرَ وَلاَ Ø¶ÙØ±ÙŽØ§Ø±ÙŽ
Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.
İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31.
14
لاَ ÙŠÙØ¤Ù'Ù…Ùن٠أØÙŽØ¯ÙÙƒÙÙ…Ù' ØÙŽØªÙ'ÙŽÙ‰ ÙŠÙØÙØ¨Ù'ÙŽ لأخÙيه٠مَا ÙŠÙØÙØ¨Ù'Ù Ù„ÙÙ†ÙŽÙÙ'سÙÙ‡Ù
Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.
Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.
15
اَلÙ'Ù…ÙØ³Ù'Ù„Ùم٠أخÙÙˆ الÙ'Ù…ÙØ³Ù'Ù„Ùم٠لاَ يَظÙ'Ù„ÙÙ…Ùه٠وَلاَ ÙŠÙØ³Ù'Ù„ÙÙ…ÙÙ‡Ù Ù…ÙŽÙ†Ù' كَانَ ÙÙÙŠ ØÙŽØ§Ø¬ÙŽØ©Ù أخÙيه٠كَانَ اللÙ'ÙŽÙ‡Ù ÙÙÙŠ ØÙŽØ§Ø¬ÙŽØªÙÙ‡Ù ÙˆÙŽÙ…ÙŽÙ†Ù' ÙَرÙ'َجَ عَنÙ' Ù…ÙØ³Ù'Ù„ÙÙ…Ù ÙƒÙØ±Ù'بَةً ÙَرÙ'َجَ اللÙ'َه٠عَنÙ'ه٠بÙهَا ÙƒÙØ±Ù'بَةً Ù…ÙÙ†Ù' ÙƒÙØ±ÙŽØ¨Ù ÙŠÙŽÙˆÙ'م٠الÙ'Ù‚Ùيَامَة٠وَمَنÙ' سَتَرَ Ù…ÙØ³Ù'Ù„Ùمًا سَتَرَه٠اللÙ'ÙŽÙ‡Ù ÙŠÙŽÙˆÙ'Ù…ÙŽ الÙ'Ù‚ÙيَامَةÙ
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.
Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.
16
لاَ تَدÙ'Ø®ÙÙ„Ùونَ الÙ'جَنÙ'َةَ ØÙŽØªÙ'ÙŽÙ‰ ØªÙØ¤Ù'Ù…ÙÙ†Ùوا وَلاَ ØªÙØ¤Ù'Ù…ÙÙ†Ùوا ØÙŽØªÙ'ÙŽÙ‰ تَØÙŽØ§Ø¨Ù'Ùوا
İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.
Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56.
17
اَلÙ'Ù…ÙØ³Ù'Ù„ÙÙ…Ù Ù…ÙŽÙ†Ù' سَلÙÙ…ÙŽ النÙ'َاس٠مÙÙ†Ù' Ù„ÙØ³ÙŽØ§Ù†Ùه٠وَيَدÙÙ‡Ù
Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.
Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.
18
لاَ تَبَاغَضÙوا وَلاَ تَØÙŽØ§Ø³ÙŽØ¯Ùوا وَلاَ تَدَابَرÙوا ÙˆÙŽÙƒÙونÙوا Ø¹ÙØ¨ÙŽØ§Ø¯ÙŽ Ø§Ù„Ù„Ù'َه٠إخÙ'وَانًا
وَلاَ ÙŠÙŽØÙÙ„Ù'Ù Ù„ÙÙ…ÙØ³Ù'Ù„Ùم٠أنÙ' ÙŠÙŽÙ‡Ù'Ø¬ÙØ±ÙŽ Ø£Ø®ÙŽØ§Ù‡Ù ÙÙŽÙˆÙ'Ù‚ÙŽ Ø«ÙŽÙ„Ø§ÙŽØ«ÙØ©Ù اَيÙ'َامÙ
Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.
Buhârî, Edeb, 57, 58.
19
إنÙ'ÙŽ الصÙ'ÙØ¯Ù'Ù‚ÙŽ ÙŠÙŽÙ‡Ù'دÙÙŠ إلَى الÙ'Ø¨ÙØ±Ù'Ù ÙˆÙŽ إنÙ'ÙŽ الÙ'Ø¨ÙØ±Ù'ÙŽ ÙŠÙŽÙ‡Ù'دÙÙŠ إلَى الÙ'جَنÙ'َة٠وَإنÙ'ÙŽ الرÙ'َجÙÙ„ÙŽ لَيَصÙ'دÙÙ‚Ù ØÙŽØªÙ'ÙŽÙ‰ ÙŠÙÙƒÙ'تَبَ عÙÙ†Ù'دَ اللÙ'ÙŽÙ‡Ù ØµÙØ¯Ù'Ùيقًا ÙˆÙŽ إنÙ'ÙŽ الÙ'ÙƒÙŽØ°ÙØ¨ÙŽ ÙŠÙŽÙ‡Ù'دÙÙŠ إلَى الÙ'ÙÙØ¬Ùور٠وَ إنÙ'ÙŽ الÙ'ÙÙØ¬Ùورَ ÙŠÙŽÙ‡Ù'دÙÙŠ إلَى النÙ'َار٠وَ إنÙ'ÙŽ الرÙ'َجÙÙ„ÙŽ لَيَـكÙ'Ø°ÙØ¨Ù ØÙŽØªÙ'ÙŽÙ‰ ÙŠÙÙƒÙ'تَبَ عÙÙ†Ù'دَ اللÙ'َه٠كَذÙ'َابًا
Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe ***ürür. İyilik de cennete ***ürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye ***ürür. Kötülük de cehenneme ***ürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.
Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.
20
لاَ تÙمَار٠أخَاكَ وَلاَ تÙÙ…ÙŽØ§Ø²ÙØÙ'ه٠وَلاَ ØªÙŽØ¹ÙØ¯Ù'Ù‡Ù Ù…ÙŽÙˆÙ'Ø¹ÙØ¯ÙŽØ©Ù‹ ÙÙŽØªÙØ®Ù'Ù„ÙÙÙŽÙ‡Ù
(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.
Tirmizî, Birr, 58.
21
تَبَسÙ'ÙÙ…ÙÙƒÙŽ ÙÙÙŠ وَجÙ'ه٠أخÙيكَ Ù„ÙŽÙƒÙŽ صَدَقَةٌ وَأمÙ'رÙÙƒÙŽ Ø¨ÙØ§Ù„Ù'مَعÙ'رÙÙˆÙÙ ÙˆÙŽ Ù†ÙŽÙ‡Ù'ÙŠÙÙƒÙŽ عَن٠الÙ'Ù…ÙÙ†Ù'كَر٠صَدَقَةٌ ÙˆÙŽØ¥ÙØ±Ù'شَادÙÙƒÙŽ الرÙ'َجÙÙ„ÙŽ ÙÙÙŠ أرÙ'ض٠الضÙ'َلاَل٠لَكَ صَدَقَةٌ ÙˆÙŽØ¥ÙمَاطَتÙÙƒÙŽ الÙ'ØÙŽØ¬ÙŽØ±ÙŽ ÙˆÙŽØ§Ù„Ø´Ù'ÙŽÙˆÙ'ÙƒÙŽ وَالÙ'عَظÙ'Ù…ÙŽ عَن٠الطÙ'َرÙيق٠لَكَ صَدَقَةٌ
(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.
Tirmizî, Birr, 36.
22
Ø¥ÙÙ†Ù'ÙŽ اللÙ'ÙŽÙ‡ÙŽ لاَ ÙŠÙŽÙ†Ù'Ø¸ÙØ±Ù Ø¥ÙÙ„ÙŽÙ‰ صÙوَرÙÙƒÙÙ…Ù' وَأمÙ'وَالÙÙƒÙÙ…Ù' وَلـكÙÙ†Ù' ÙŠÙŽÙ†Ù'Ø¸ÙØ±Ù Ø¥ÙÙ„ÙŽÙ‰ Ù‚ÙÙ„ÙوبÙÙƒÙÙ…Ù' وَأعÙ'مَالÙÙƒÙÙ…Ù'
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.
Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;
Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539
.
23
Ø±ÙØ¶ÙŽÙ‰ الرÙ'َبÙ'Ù ÙÙŠ Ø±ÙØ¶ÙŽÙ‰ الÙ'Ù€ÙˆÙŽØ§Ù„ÙØ¯Ù وَسَخَط٠الرÙ'َبÙ'Ù ÙÙŠ سَخَط٠الÙ'Ù€ÙˆÙŽØ§Ù„ÙØ¯Ù
Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır.
Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.
Tirmizî, Birr, 3.
24
Ø«ÙŽÙ„Ø§ÙŽØ«Ù Ø¯ÙŽØ¹ÙŽÙˆÙŽØ§ØªÙ ÙŠÙØ³Ù'تَجَاب٠لَهÙÙ†Ù'ÙŽ لاَ Ø´ÙŽÙƒÙ'ÙŽ ÙÙيهÙÙ†Ù'ÙŽ:
دَعÙ'وَة٠الÙ'مَظÙ'Ù„ÙÙˆÙ…ÙØŒ وَدَعÙ'وَة٠الÙ'Ù…ÙØ³ÙŽØ§ÙÙØ±Ù ØŒ وَدَعÙ'وَة٠الÙ'ÙˆÙŽØ§Ù„ÙØ¯Ù Ù„ÙوَلَدÙÙ‡Ù
Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir:
Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın evladına duası.
İbn Mâce, Dua, 11.
25
مَا Ù†ÙŽØÙŽÙ„ÙŽ ÙˆÙŽØ§Ù„ÙØ¯ÙŒ وَلَدًا Ù…ÙÙ†Ù' Ù†ÙŽØÙ'ل٠أَÙÙ'ضَلَ Ù…ÙÙ†Ù' أدَب٠ØÙŽØ³ÙŽÙ†Ù
Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir
hediye veremez.
Tirmizî, Birr, 33.
26
Ø®ÙيَارÙÙƒÙÙ…Ù' Ø®ÙيَارÙÙƒÙÙ…Ù' Ù„ÙÙ†ÙØ³ÙŽØ§Ø¦ÙÙ‡ÙÙ…Ù'
Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.
Tirmizî, Radâ’, 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50.
27
Ù„ÙŽÙŠÙ'س Ù…ÙÙ†Ù'َا Ù…ÙŽÙ†Ù' Ù„ÙŽÙ…Ù' يَرÙ'ØÙŽÙ…Ù' صَغÙيرَنَا ÙˆÙŽÙŠÙÙˆÙŽÙ‚Ù'ÙØ±Ù' كَبÙيرَنَا
Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı
göstermeyen bizden değildir.
Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.
28
كَاÙÙل٠الÙ'يَتÙيم٠لَه٠أوÙ' Ù„ÙØºÙŽÙŠÙ'رÙه٠أنَا ÙˆÙŽ Ù‡ÙÙˆÙŽ كَهَاتَيÙ'Ù†Ù Ùي٠الÙ'جَنÙ'َة٠وَأشَارَ Ø¨ÙØ§Ù„سÙ'َبÙ'َابَة٠وَالÙ'ÙˆÙØ³Ù'Ø·ÙŽÙ‰
Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız†buyurmuştur.
Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.
29
Ø§ÙØ¬Ù'ØªÙŽÙ†ÙØ¨Ùوا السÙ'َبÙ'عَ الÙ'Ù…ÙوبÙقَات٠قَالÙوا يَا رَسÙولَ لله٠وَمَا Ù‡ÙÙ†Ù'ÙŽ قَالَ: اَلشÙ'ÙØ±Ù'ÙƒÙ Ø¨ÙØ§Ù„Ù„Ù'َه٠وَالسÙ'ÙØÙ'ر٠وَ قَتÙ'ل٠النÙ'ÙŽÙÙ'س٠الÙ'َتÙÙŠ ØÙŽØ±Ù'ÙŽÙ…ÙŽ اللÙ'َه٠إلاÙ'ÙŽ Ø¨ÙØ§Ù„Ù'ØÙŽÙ‚Ù'٠وَأكÙ'ل٠الرÙ'ÙØ¨ÙŽØ§ وَأكÙ'ل٠مَال٠اÙ'ليَتÙيم٠وَالتÙ'ÙŽÙˆÙŽÙ„Ù'ÙÙŠ ÙŠÙŽÙˆÙ'Ù…ÙŽ الزÙ'ÙŽØÙ'Ù٠وَقَذÙ'Ù٠الÙ'Ù…ÙØÙ'صَنَات٠الÙ'غَاÙÙلاَت٠الÙ'Ù…ÙØ¤Ù'Ù…ÙنَاتÙ
(İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.
Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144.
30
Ù…ÙŽÙ†Ù' كَانَ ÙŠÙØ¤Ù'Ù…ÙÙ†Ù Ø¨ÙØ§Ù„Ù„Ù'َه٠وَالÙ'ÙŠÙŽÙˆÙ'Ù…Ù Ø§Ù„Ø¢Ø®ÙØ±Ù Ùَلاَ ÙŠÙØ¤Ù'ذ٠جَارَه٠وَمَنÙ' كَانَ ÙŠÙØ¤Ù'Ù…ÙÙ†Ù Ø¨ÙØ§Ù„Ù„Ù'َه٠وَالÙ'ÙŠÙŽÙˆÙ'Ù…Ù Ø§Ù„Ø¢Ø®ÙØ±Ù ÙÙŽÙ„Ù'ÙŠÙÙƒÙ'رÙÙ…Ù' ضَيÙ'ÙÙŽÙ‡Ù ÙˆÙŽÙ…ÙŽÙ†Ù' كَانَ ÙŠÙØ¤Ù'Ù…ÙÙ†Ù Ø¨ÙØ§Ù„Ù„Ù'َه٠وَالÙ'ÙŠÙŽÙˆÙ'Ù…Ù Ø§Ù„Ø¢Ø®ÙØ±Ù ÙÙŽÙ„Ù'ÙŠÙŽÙ‚ÙÙ„Ù' خَيÙ'رًا أوÙ' Ù„ÙيَصÙ'Ù…ÙØªÙ'
Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.
Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75.
31
مَا زَالَ Ø¬ÙØ¨Ù'رÙيل٠يÙوصÙينÙÙŠ Ø¨ÙØ§Ù„Ù'جَار٠ØÙŽØªÙ'ÙŽÙ‰ ظَنَنÙ'ت٠أنÙ'َه٠سَيÙوَرÙ'ÙØ«ÙÙ‡Ù
Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki;
ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.
Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141
.
32
اَلسÙ'َاعÙÙŠ عَلَى الأرÙ'مَلَة٠وَالÙ'Ù…ÙØ³Ù'ÙƒÙين٠كَالÙ'Ù…ÙØ¬ÙŽØ§Ù‡Ùد٠ÙÙÙŠ سَبÙيل٠اللÙ'ÙŽÙ‡Ù
أو٠الÙ'قَائÙم٠اللÙ'ÙŽÙŠÙ'Ù„ÙŽ الصÙ'َائÙم٠النÙ'َهَارَ
Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden
veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle
geçiren kimse gibidir.
Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41;
Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.
33
ÙƒÙÙ„Ù'٠ابÙ'ن٠آدَمَ خَطÙ'َاءٌ وَخَيÙ'ر٠الÙ'خَطÙ'َائÙينَ التÙ'ÙŽÙˆÙ'َابÙونَ
Her insan hata eder.
Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.
34
عَجَبًا لأمÙ'ر٠الÙ'Ù…ÙØ¤Ù'Ù…Ùن٠إÙÙ†Ù'ÙŽ أمÙ'رَه٠كÙÙ„Ù'َه٠خَيÙ'رٌ ÙˆÙŽÙ„ÙŽÙŠÙ'س ذَاكَ لأØÙŽØ¯Ù Ø¥ÙلاÙ'ÙŽ Ù„ÙÙ„Ù'Ù…ÙØ¤Ù'Ù…ÙÙ†Ù: Ø¥ÙÙ†Ù' أصَابَتÙ'ه٠سَرÙ'َاء٠شَـكَرَ Ùَـكَانَ خَيÙ'رًا Ù„ÙŽÙ‡Ù ÙˆÙŽØ¥ÙÙ†Ù' أصَابَتÙ'ه٠ضَرÙ'َاء٠صَبَرَ Ùَـكَانَ خَيÙ'رًا Ù„ÙŽÙ‡Ù
Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.
Müslim, Zühd, 64; Dârimâ€, Rikâk, 61
.
35
Ù…ÙŽÙ†Ù' غَشÙ'َـنَا ÙÙŽÙ„ÙŽÙŠÙ'س Ù…ÙÙ†Ù'َا
Bizi aldatan bizden deÄŸildir.
Müslim, Îmân, 164.
36
لاَ يَدÙ'Ø®Ùل٠الÙ'جَنÙ'َةَ Ù†ÙŽÙ…Ù'َامٌ
Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe)
cennete giremezler.
Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.
37
أعÙ'Ø·Ùوا الأجÙيرَ أجÙ'رَه٠قَبÙ'Ù„ÙŽ أنÙ' يَجÙÙÙ'ÙŽ عَرَقÙÙ‡Ù
İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.
İbn Mâce, Ruhûn, 4.
38
مَا Ù…ÙÙ†Ù' Ù…ÙØ³Ù'Ù„Ùم٠يَغÙ'Ø±ÙØ³Ù غَرÙ'سًا أوÙ' يَزÙ'رَع٠زَرÙ'عًا ÙَيَـأكÙÙ„Ù Ù…ÙÙ†Ù'Ù‡Ù
Ø·ÙŽÙŠÙ'رٌ أوÙ' Ø¥ÙÙ†Ù'سَانٌ أوÙ' بَهÙيمَةٌ Ø¥ÙلاÙ'ÙŽ كَانَ لَه٠بÙه٠صَدَقَةٌ
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.
Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.
39
Ø¥ÙÙ†Ù'ÙŽ ÙÙÙŠ الÙ'Ø¬ÙŽØ³ÙŽØ¯Ù Ù…ÙØ¶Ù'غَةً Ø¥ÙØ°ÙŽØ§ صَلَØÙŽØªÙ' صَلَØÙŽ Ø§Ù„Ù'جَسَد٠كÙÙ„Ù'ÙÙ‡Ù
ÙˆÙŽØ¥ÙØ°ÙŽØ§ ÙَسَدَتÙ' Ùَسَدَ الÙ'جَسَد٠كÙÙ„Ù'Ùه٠ألاَ ÙˆÙŽÙ‡ÙÙŠÙŽ الÙ'Ù‚ÙŽÙ„Ù'بÙ
İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin!
. O, kalptir.
Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.
40
Ø§ÙØªÙ'ÙŽÙ‚Ùوا اللÙ'ÙŽÙ‡ÙŽ رَبÙ'َـكÙÙ…Ù' وَصَلÙ'Ùوا خَمÙ'سَـكÙÙ…Ù' وَصÙومÙوا Ø´ÙŽÙ‡Ù'رَكÙÙ…Ù' وَأدÙ'Ùوا زَكَاةَ أمÙ'وَالÙÙƒÙÙ…Ù' وَأطÙيعÙوا ذَاأمÙ'رÙÙƒÙÙ…Ù' تَدÙ'Ø®ÙÙ„Ùوا جَنÙ'َةَ رَبÙ'ÙـكÙÙ…Ù'
4 Temmuz 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder